TOPRAK SERGEN (SERKAY)

ATA DEMİRER (ZAFER)

Benim için filmdeki en güzel hatıralardan biri, bu filmde kadın kılığına girdiğim için çoğu yerde çok rahat ettim aslında. Çok yerde bana “Efendim, teyzeciğim sizi şöyle oturtturalım.” falan gibi halktan birtakım tavsiyeler geldi. Kalabalık sahnelerde özellikle “Teyzeciğim çekilir misin?” gibi özellikle. Bu beni de Ülkü Duru’yu da çok eğlendiren bir şeydi. Bir Pazar çekimi için Seferihisar’a gitmiştik, orada da özel bir hatıra yaşadım; bir ayakkabıcı vardı ve o ayakkabıcının önünden bir yürüyüş sahnesi çekiyorduk, ben saatlerce çalıştım orada ve ayakkabıcı her seferinde beni bir teyze zannettiği için “Ablacığım seni de yordular bu yaşında.” falan gibi bir cümle etmişti herkes gülme krizine girmişti. Döndü’nün içinde olmak, fazlaca hatıra biriktiren bir durumdu. Diğer karaktere gelince, kendi teknemi kullandığım için iş paydoslarında, ki bu paydoslar genelde koylarda oluyordu, kendi teknemizle dönüyorduk marinaya ve bütün oyuncuların günün yorgunluğunu attığı bir ana dönüşüyordu unutulmaz bir hatıraydı. Bayram münasebetiyle 2 gün ara verilmişti ve biz tekneyle öyle çıktık nereye gideceğimizi bilemeden, rüzgâr sebebiyle rüzgâr almayan bir koya girdik ve girdiğimiz koyun “Kokar Burnu”, “Kokar Limanı” olduğunu fark ettik haritadan. Sadun Boro’nun kitabını açtık “Vira Demiri”, “Kokar Burnu” ile ilgili bilgilere baktık. Diyordu ki rahmetli; “Sabahleyin keklik sesleriyle uyanırsanız şaşırmayın!” Ertesi gün bayramdı ve biz üç dört oyuncuyduk. Ertesi gün anne babalarımızdan uzak bayram sabahı teknede uyandık beş buçuk altı gibi ve keklik sesleriyle uyandık. “Vira Demiri”nde, Sadun Boro’yu da yad ettik ve hayatımdaki en unutulmaz hatıralardan biriydi. Çünkü arkadaşlarımızdan ikisi daha önce hiç teknede de kalmamışlardı, işte onlara yorganlar pikeler hazırladık, dolapta ne varsa onları yedik ve ilerde metruk bir kulübe vardı, onlardan biraz yiyecek almaya gittik, “Biraz varsa bize verir misiniz?” diye çünkü hiç hesaplamadığımız bir şeydi. Onlarda 3 kiloluk bir levreğin yarısını bize verdiler ve hiçbir şey istemediler karşılığında. Çok çok güzeldi. Doğaçlamayı zaten severim ama hayatın böyle doğaçlamaları çok lezzetli oluyor gerçekten. “Olanlar Oldu” benim için, unutulmaz hatıralar içeren bir film oldu. Umarım seyircinin belleğinde de güzel bir hatıra, sürekli hatırladığında yüzünü güldürecek bir hikâye, bir film olarak yerini alır.

TUVANA TÜRKAY (ASLI)

Bazı anlar ve anılar fazla kıymetlidir. Çekimlerinin bitmesini istemediğim keyifte bir iş oldu benim için. Neredeyse bilerek sahnelerde hata yapıp çekimlerin uzamasını istedim. Oyuncu olarak sadece ezber yapıp, sahneye çıkıp rolümü oynayan biri değildim ilk defa. O küçücük Sığacık’ta hayatımın belki de en yoğun boşluklarına ilaç olan insanlar tanıdım. En huzurlu çalıştığım setlerimden biriydi. Burada Hakan Abimin ve Ata’nın payı çok büyüktür. Güzel bir iş çıktığına inanıyorum ama daha önemlisi hayatıma mükemmel insanlar kattım. Ömrüm boyunca gurur duyacağım.

ÜLKÜ DURU (FAHRİYE)

Ege’nin sıcak bir kasabasında, kahkahalarla sete geliş. Güler yüzlü, işini büyük bir zevk ve disiplinle yapan bir ekip. Eski dostların daha da kaynaştığı, yeni tanışanların birbirini kucakladığı bir film çekim süreci. Biz Sığacık’ta orada yaşayan insanlarla birlikte samimi bir hikâye anlattık. Çok mutlu olduk. Umarım seyredenler de bu hikâyeden bizler kadar zevk alır.

SALİH KALYON (İBRAHİM KAPTAN)

Çekim için Sığacık’a geldiğimiz günlerde pazar yerinde dolaşıyoruz bizi görenler aralarında fiskoslaşıyor; “Filmci değil mi şunlaa?” Orta yaşlı bir hanım; “Sen gene Ata’nın dedesini mi oynuyon?” dedi. “Yok” dedim, “Bu film farklı, başka bir roldeyim. Bakam görcez.”

RENAN BİLEK (ORTUNÇ)

İnsan ve hayat örneklemelerini çok beğendiğim eski dostum Ata Demirer’in bir filminde oynamak benim için mutluluk vericiydi. Bunun üstüne, bir komedi yönetmeni olarak severek takip ettiğim az sayıdaki yönetmenden biri olan Hakan Algül ustayla çalışmayı, BKM Film’in sanatçı ve ekibin işini kolaylaştırıp üretiminin önünü açan profesyonelliğini ekleyin. Daha ne olsun? Mekânı da unutmamak gerekir. İzmir Seferihisar’ın güzeller güzeli beldesi Sığacık! Öyle sanıyorum ki sadece filmimize değil, ruhlarımıza da renk ve anlam kattı. Velhasıl-ı kelâm “Eğlenmeden eğlendiremezsiniz” ve “Mizah ciddi iştir” derdi ustalar. Biz çok ciddi çalıştığımız bu üretim sürecinde çok eğlendik. İzleyenlerin de eğleneceğini düşünüyoruz. O zaman: “Selam olsun koca deryalara, Cevat Şakir’e!.. Merhaba Koca Kaptan!..”

SEDA GÜVEN (MEHTAP)

Biz bir filmde oynadık. Hakan Algül çekti, Ata Demirer yazdı. Bunu hep beraber izleyeceğiz. Ama emin olduğum tek bir şey var ki gerçekten çok güleceğiz. Çünkü “Olanlar Oldu”.

ALİ YOĞURTÇUOĞLU (KORAY)

Deniz kültürü maalesef zayıf kalmış, harika bir coğrafyaya sahip bu ülkede, iki özneyi de ön plana çıkaran böyle bir hikâyeye dahil edildiğim için mutluyum. İşini severek yapan, tutkulu insanlarla çalışmış olmaksa önemli bir tecrübe oldu. Çalışılan her gün bir diğerinden daha keyifliydi. Gülümsemeyi her izlendiğinde hatırlatacak bir film olduğuna inanıyorum. Teşekkür ederim hayat.

BEDİR BEDİR (RAMAZAN)

Sıcacık bir beldede, güzel dostluklar kurduğumuz, çalışırken eğlendiğimiz bir film oldu, umarım ısıtır ve biraz olsun unuttururuz kara kışı.

GÜMEÇ ALPAY (AYNUR)

Ata’nın filmlerini her izlediğimde “Umarım bir gün bende dahil olurum” cümlesi geçmiştir içimden. Çok istemişim demek ki bu harika ekiple birlikte çalışma fırsatım oldu. Gülmek bulaşıcıdır, biz “Olanlar Oldu” ekibi olarak çekimin her aşamasında büyük bir keyif ve kahkaha ile çalıştık, umarım izleyicimiz de aynı tadı alacaktır. Başta yapımcımız Necati Akpınar ve BKM’ye, tüm ekip arkadaşlarıma ve salonlarda filmimizi destekleyen tüm seyircilerimize sonsuz sevgiler ve teşekkürler.

BİGE ÖNAL (GİZEM)

Çektiğimiz süre boyunca da bittikten sonra da hep şükrettim; iyi ki bu güzel ekibin içinde yer aldım diye. Bizi bir araya getiren herkese buradan bir kez daha teşekkürler. Biz o kadar eğlendik ki umuyoruz siz de en az bizim kadar eğlenirsiniz

MURAT OKAY (CAN)

Bize her an kendimizi özel hissettiren şahane bir ekip ve çok uyumlu bir oyuncu grubuyla çalıştığım için çok mutlu oldum. Dilerim ki seyirci de izleyince eğlenir ve en az benim kadar mutlu olur.

TUNA KIRLI (CENK)

Her işin sonucuna, mutfağının havasının direkt etki ettiğini düşünüyorum. Bu filmde mutfağımız çok sıcak ve pozitifti. Bu havayı izleyicinin de hissedeceğine inanıyorum.

EFE AKERCAN (METİN)

“Olanlar Oldu” içinde yer aldığım ilk sinema filmi projesi oldu. Çekimleri yaptığımız Sığacık’ı ve beraber çalıştığımız bütün ekibi çok sevdim. Her anında çok zevk aldım. Umarım bir gün yine bu eğlenceli, sıcak ekiple çalışma şansına sahip olurum.

ESAT POLAT GÜLER (AHMET)

Bu yaz bütün ekip olarak çok eğlendik. Ata Abi’mle süper bir film çektik çok değerli üstadlarımla aynı filmde oynamak benim için gurur vericiydi. Emeği geçen bütün abilerime ablalarıma çok teşekkür ederim. Bomba gibi bir film oldu.

DERYA ALABORA (ANTULA)

Ben bu güzel ekibe son gün katılabildim. Ben sahnemi çektim zaten film bitti. Bazı setler çok keyifli olur, oyuncuların ısısı enerjisi filme de yansır. Bu da o filmlerden birisi olmuş. Bol seyircili, bol alkışlı olsun ki devamı da gelsin. Ben oynadığım role doyamadım, ikincisin de baskı yapıp rolümü arttıracağım.

BÜTÜNÜ SAHİBİNE AİTTİR..İSTEDİĞİ ZAMAN GERİ ÇEKEBİLİR VEYA KALDIRABİLİR